Game Of Thrones 7.Sezon 3.Bölüm (Spoiler İçerir)

                                                                   THE QUEEN'S JUSTİNE

Sonunda Jon Snow , Ejderha Kayasına geldi, büyük buluşma gerçekleşti. Benim için Dany'den çok Tyrion ile konuşmaları önem taşıyordu. Aşırı samimi ve eğlenceli buldum. Sürekli yan yana gelseler de sohbetlerini izlesek istedim.
Daha sonra Dany'nin huzuruna çıkıyor ve iki inatçı keçinin atışmalarını izliyoruz. Anlaşmaya varamıyorlar bir türlü, Jon'un kral oluğunu kabul etmediği gibi onun anlattığı akgezenler tehlikesine de inanmıyor.
Neyse ki Tyrion var, ikisiyle de konuşup ortak bir nokta buluyor, Jon'un geliş amacı olan ejderha camını alması için Dany'i ikna ediyor.

Euron Greyjoy hediyesini Cersei'ye takdim etti. Cersei oldukça memnun kaldı bu hediyeden ama henüz istediğini ona verecek gibi görünmüyor, savaşı kazanmayı bekleyecek gibi.
Euron elde ettiği başarının sarhoşluğuyla Jaime'ye öyle laflar etti ki Jaime kendini nasıl tuttu hayret. Bu kaşınmaları devam ederse Euron Greyjoy da çok yaşamaz gibi geliyor.

Geliyorum Cersei'nin korkunç intikamına. Her türlü kötülüğü yapabileceğini bildiğimiz Cersei için hep biraz daha kötüsü oluyormuş, bunu gördük. Bu bölüm yine tahminimizden kötü bir intikam aldı. Kadın resmen küllerinden doğdu ve her bölüm daha da güçlü hale geliyor. Game Of Thrones sonuna kadar bu karaktere ihtiyacımız var diziyi canlı tutuyor. Kendisi de kötülüklerinden besleniyor ki keyfi yerine geldi Jaime ile baş başa olan sahnesinde bunu görüyoruz.

İkinci Stark buluşması; sahnede yine Sansa var bu sefer karşısında üç gözlü kuzgun Bran duruyor. Bu sahnenin beni çok etkileyeceğini düşünmemiştim ama gel gör ki tüylerim diken diken oldu. Kavuşma gibi kavuşma oluyor Stark'ların kavuşması. Hele bir de Arya ile Jon kavuşsa.
Bran birazcık kendisinden bahsetti ama asıl Jon ile konuşması gerektiğini söyledi. İşte o an "Nerdesin Jon çabuk evine dön" diye geçirdim içimden. Ona neler söyleyecek neler anlatacak o sahnelere de şahit olacak mı bu gözler/kulaklar.

Jorah sonunda iyileşti, büyük aşkı Khaleesi'nin yanına gidecek tabi ki. Bu karakterin böyle bir hastalıktan kurtulmasının eminim büyük bir nedeni var. Bana öyle geliyor ki Khaleesi ile alakalı önemli bir fedakarlıkta ya da iyilikte bulunacak. Bunu ilerleyen bölümlerde göreceğiz.
Sam, yaptığı tedavinin ardından bir tebrik bekledi ancak küflenmeye yüz tutmuş persömenleri temize çekmek gibi bir görevle karşı karşıya kaldı. Bu kağıtlar arasında önemli bilgilerin yer aldığını düşünmek bence hayalperestlik olmaz.

Casterly Kayası'nın kuşatılma sahnesi oldukça iyiydi. O esnada Tyrion'ın zekice planını dinlemek muazzam bir zevk verdi. Ancak Gri Solucan'ın kayada ki askerlerin çok az sayıda olduğunu fark etmesiyle, sahneye Ordunun başında ki Jaime çıktı.

Olenna Tayrell Joffrey'i zehirlediğini itiraf etti. Bu zaten beklenen bir sondu, Olenna kendine yakışır asil ve güçlü bir şekilde öldü. Ölmeden önce konuşmalarında Jaime'ye zavallı olduğunu Cersei'nin yanında yer aldığı için pişman olacağını söyledi. Zaten tahminlerimiz de genelde bu yönde oluyor. Jaime için Cersei bir zaaf iken, Cersei Jaime'yi sadece kullanıyor. Bu yüzden pişmanlığı yaşayabilir ve hatta Cersei'yi öldüren kardeş kendisi olabilir.



Üçüncü bölümle ilgili yorumlarım da bu şekildeydi. Ben genel olarak beğendim. İlk ikiye kıyasla oldukça iyiydi. Savaş sahneleri kısa tutuluyor ama sanırım onun sebebi de daha büyük savaşlar göreceğimizden. Umarım öyledir.