ANTHONY BURGESS - OTOMATİK PORTAKAL


1959 yılında Burgess'a ameliyat edilemez bir beyin tümörü tanısı kondu ve bir yıldan az ömür biçildi. İlk karısı Lynne'in geçimini sağlamaya kararlı olan Burgess öfkeyle masaya oturup 12 ay içerisinde beş buçuk roman yazdıktan sonra teşhisin yanlış olduğu anlaşıldı.

Kitabı okumadan önce bu bilgiyi edinmenizde fayda var. Otomatik Portakal'da eleştirinin neden bu denli sert olduğunu anlamanız açısından yararlı olacaktır.

Bir insanın çeşitli baskı yöntemleri ile nasıl makine haline gelebildiğini anlatan bir kitap. Alex'in yani baş kahramanımızın dilinin fazla rahat olması sizi rahatsız edebilir ama ben başta yadırgasam da kısa sürede alıştım ve çok farklı bir tat aldığımı fark ettim. Okurken sıkılmanız mümkün olmuyor, zaten 168 sayfalık kısa bir kitap. Sıkılmasına sıkılmıyorsunuz ama bazı olaylar o kadar rahatsız edici ki, insanlıktan o kadar uzak kişilikleri okuyorsunuz ki rahatsız olabilirsiniz. Özellikle hassas bir bünyeniz varsa etkilenmemeniz mümkün değil.

Peki neden bu kitabı tavsiye ediyorum? Neden okumalısınız?

Okumalısınız çünkü; kafa açan bir kitap. Düşünmenizi, yargılamanızı ve kıyaslama yapmanızı sağlıyor.
Ama yok ben sosyal mesajlar veren, kafamı kurcalayan, düşünmemi sağlayan, eleştiri tarzı kitapları okumak istemiyorum; eğlenceli olsun gülüp geçeyim yeter diyorsanız, evet size göre bir kitap olmayabilir.

Kısaca kitap hakkında bilgiler yazdığıma göre, kitabın olay örgüsünün bulunduğu ve emek emek oluşturduğum özeti aşağıda bulabilirsiniz.

Herkese iyi okumalar.

Kitabın Özeti


Alex, Pete, Georgie ve Dim her gece hırsızlık, darp ve tecavüz suçlarını işleyen ve türlü kurnazlıklarla aynasızlara yakalanmamayı başaran dört arkadaştır. Hiçbir sebep olmadan karşılarına çıkan herkese zarar vermektedirler.

Gözlerine bir ev kestirirler ve içeri girmeyi başarırlar. Evde bir yazar ve karısı bulunmaktadır. Yazarın yazdığı “OTOMATİK PORTAKAL” kitabını yırtarlar daha sonra Alex ve arkadaşları önce adamı döver sonra da karısına tecavüz edip orayı terk ederler.

Alex ve Dim gittikleri bir barda sudan sebepten kavga ederler. Alex Dim’e vurur. Arkadaşlarının da Dim’i koruması Alex’i çileden çıkarır. Arkadaşlarının düşüncesinin aksine grubun lideri olduğunu söyleyerek evinin yolunu tutar. Ertesi gün arkadaşları Alex’in yanına gelir ve geçen gece yaşananların unutulması gerektiğini ve bu gece güzel bir soygun planları hazırladıklarını anlatırlar.

Dört arkadaş soyacakları evin kapsına gelir. Alex kadını kapıyı açmak için ikna edemeyince camdan girme karar verir. Ancak işler planladığı gibi gitmez, yaşlı kadın ve kedileriyle karşılaşan Alex kadınla atışırken aynasızların siren seslerini işitir. Kadını iter ve yere düşürür. Tam kapıyı açıp çıkmak isterken Dim’i karşısında bulur. Dim kemeriyle yüzüne vurarak onu etkisiz hale getirir, yakalanmasını sağlar.

Alex iki senesini tıka basa dolu bir koğuşta geçirir. Bulunduğu koğuşa yeni bir mahkum gelir ve hiç kimse adamı sevmez. Alex’e yaptığı sinir bozucu davranışları yüzünden tüm koğuş Alex ile bir olur adamı döverler. Sabah uyandıklarında adamın yerde ölü olarak yattığını görünce tüm koğuş Alex’in öldürdüğünü söylerler.

Hapishane Müdürü ve İçişleri bakanı bu durumun böyle devam edemeyeceğini cezanın hiçbir işe yaramadığını ve tedavinin gerektiğini Alex’e anlatırlar. Alex tedavi ile 2 hafta içerisinde özgürlüğüne kavuşacağını duyunca ıslah edilmeyi kabul eder. Ancak tedavi hiç de söylenildiği gibi değildir. Alex’e İğneler yapılır, aşırı şiddet içeren filmler izletilir. Tam bir işkencedir. Artık şiddet gördüğünde veya aklından geçtiğinde kendini hasta hisseder, kusacak gibi olur. Tercih etmediği için değil amal fiziki açıdan korktuğu için suç işleyemez hale gelir.
Alex artık özgürdür. Kafeye gider bir gazete okur. Manşetler hep benzerdir. Suç oranlarını azalttığı için yaklaşan seçimlerde hükümete oy verilmesini yazmaktadır. Gazeteleri okuduktan sonra evine gider. Ancak anne babasının kendisini hiç beklemediklerini hatta odasını başka birine kiraladıklarını görür, evi terk eder.

Her zaman gittiği müzik markete gider ve orada da her şey çok değişmiştir. Sonunda yaşamına son vereyi düşünür bunu en acısız yoldan yapmak için kütüphanedeki kitaplardan yardım almak ister. Kütüphane daha önce sebepsiz yere dövdükleri adamla karşılaşır. Adam Alex’i hemen tanır, arkadaşlarını çağırır ve onu döverler. Kavgayı ayıran aynasızlardan biri Alex’in eski dostu Dim’dir. Evet acımasız bir aynasız olmuştur. Alex’i ıssız bir yere götürür ve bir güzel dövüp yolun kenarına atar.

Alex bunun üzerine yakınlardaki bir evin kapısını çalar. Evin sahibi önceden evine girip karısına tecavüz ettiği yazarın ta kedisidir. Adam onu tanımaz ona çok iyi davranır. Ancak adamın niyeti başkadır. Yazar F. Alexander ve fikir arkadaşları hükümet karşıtı bir siyasetçidir ve bu hedefte Alex’in çok iyi koz olduğunu düşünürler. Dinlenmesi için bir odaya kapatırlar ve tedavi gördüğünde dinlettikleri müzikleri dinletirler. Alex buna dayanamaz camdan atlar ve hastanelik olur.

Hastanede gördüğü tedavi sonucunda eski haline döner, artık şiddete karşı tepki vermemektedir.
Eski haline dönen Alex yeni bir çete kurmuştur. Ancak bir süre sonra onlardan sıkılır. Sıradan insanların bulunduğu bir mekana gider ve orada eski dostu Pete ile karşılaşır. Bir kadınla oturmaktadır, kadının karısı olduğunu öğrenince çok şaşırır.


Alex bu karşılaşmadan sonra uzun uzun düşünür. Artık baba olmak ister tabii bunun için önce bir kadına ihtiyacı vardır. Alex artık değişmiştir, Alex artık büyümüştür.




Yorumlar

Popüler Yayınlar