JOSH MALERMAN – KAFES

JOSH MALERMAN - KAFES

Kitabımız iki zaman diliminde geçiyor. Olayların olduğu zaman ve 4 yıl öncesi...

Ancak hiçbir şekilde bu zaman ayrımı kafanızı karıştırmıyor, zira bir bölüm şimdiki zamanı okuyorsanız ikinci bölüm 4 yıl öncesinden bahsediyor.

Josh Malerman okumakta asla zorluk çekmeyeceğimiz, sıkılmamıza imkan tanımayan bir roman yazmış. Keyifle bir çırpıda okumak istiyorum, biraz da gerilsem, kendimi karakterlerin yerine koyup da korksam diyorsan işte senin kitabın.

Elbette eleştiri noktasında söyleyeceğim bir şeyler de var. Ama konuştuğum bir çok insan gibi ben bu konudan çok da şikayetçi değilim.

Kitabım sonu... Efendim havada bırakılıyor. İstersen ne olduğunu sen tahmin et istersen de "Bu kitabın devamı kesin yazılır" düşüncesiyle hevese kapıl. Ben şahsen bu kadar keyifle okuduğum bir kitabın beğenmediğim bir şekilde sonlanmasındansa, sonlanmamasını yani ucu açık bırakılmasını tercih ederim.

Bu yüzden ben 8/10 puan vererek tavsiyelerim arasına yerleştiriyorum. Keyifli okumalar.

!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Kitabın özetini okumak isteyenler hemen aşağıda bulabilirler.

Ayrıntılı özeti kitabı okumayacaksanız hemen okuyun. 

Ancak kitabı okumayı düşünenler spoiler yemek istemiyorsanız, bu kadar size yeterli. :)   

Kitabın Özeti

Malori kendisine hamilelik testi yaptırmak üzere kardeşi Shanon ile birlikte hastaneye gider. O esnada Rus Raporunda açıklanan ve tüm ülkeyi saran kaos insanların korkmasına sebep olmaktadır. İki kardeş olayın şokunu yaşamaktayken Malori hamile olduğunu öğrenir.

Televizyonda sürekli ilginç cinayet/intihar haberleri yayınlanmaktadır. Gazetede Riverbridge’de güvenli bir evin ilanını okuduklarında ortalık iyice karışmıştır. İki kardeş ailelerine telefonla bile ulaşamazlar. Bir gün Malori Shanon’un banyoda kendini öldürdüğünü görür. Malori Shanon’un camdan dışarı baktığını ve gördüğü şey yüzünden intihar ettiğini anlar. Evde daha faza kalamayıp gazetedeki güvenli yere doğru yol alır. Orada Tom ve arkadaşları ile tanışır.

Malori’den sonra eve Olympia adında bir kadın gelir, bu kadın da hamiledir. Ev sakinlerinden biri olan Don, kadını eve almanın yanlış olacağını, erzaklarının yeterli gelmeyeceğini söylese de çoğunluğun kararı ile kadını içeri alırlar.

Felix arka bahçede ki kuyudan su çıkarmaya çalışırken sesler duyar ve evdeki herkes korkuya kapılır. Kuyudan çıkarılan suyu kimse içmek istemez. Tom önlem için kendisini bir odaya kapatmalarını söyler. Suyu içecek ve eğer kendisine bir şey olursa kimseye zarar veremeyecektir. Birkaç saat sonra Tom iyi olduğunu söyler ve herkes suyu rahatlıkla içer.

Tom ve Jules erzakları azaldığı için dışarıya çıkmaya karar verirler. Gözleri kapalı bir şekilde evlere girip çıkarlar. Birçok ceset ve boş ev ile karşılaşırlar. Kendilerine rehber olmaları için iki köpek ve biraz da erzakla eve dönerler. Köpeklerin de bu yaratıklardan etkilenip etkilenmediklerini ise henüz bilmemektedirler.

Gary adında bir adam gecenin bir vakti kapılarını çalar. Don yine kapıyı açmalarının yanlış olacağını söylese de misafiri içeri alırlar. Gary kaldığı evde Frank adındaki birinden bahseder. Frank dışarıdaki yaratıklardan korkulmaması gerektiğini savunmuş ve bununla ilgili yazılar yazmıştır. Bir gün pencereleri ve kapıyı açık bırakıp evden ayrılmış, defteri de yanında götürmüştür. Gary de bu yüzden evden kaçmış ve burayı bulmuştur.

Tom ve Julies ilaç ve erzak bulmak için tekrar yola koyulurlar. Tom yokluğunda evi Maloriye emanet eder. Malori Gary’den şüphelenmektedir. Bu yüzden bir gece herkes uyurken çantasını karıştırır. Frank’in yazdığını söylediği defteri çantasında bulur. Kimseye hiçbir şey söylemez Tom’un gelmesi için dua eder. Derken birkaç gün sonra Tom ve Julies gelir. Evdeki herkesin aynı yerde olduğu anda Malori Gary’nin çantasını karıştırdığını ve defteri bulduğunu söyler. Don ile Gary’nin arasından su sızmadığından onu dışarı atmamalarını ister ancak yine oy çokluğuyla Gary’i biraz erzak eşliğinde evden kovarlar. Bunun üzerine Tom kilere gider ve oradan hiç çıkmaz.

Malori ve Olympia’nın doğum zamanı gelmiştir. İkisini de çatı katına çıkarırlar ve hijyenik bir ortam sağlarlar. Tam doğuma hazırlandıklarında Tom ve diğerleri aşağıya iner ve bağrışmalar başlar. Malori ve Olympia yattıkları yerden kalkamazlar. Bir anda Gary içeri girer. Don’un pencereleri ve kapıları açtığını söyler. Malori Gary’nin hiç bu evden gitmediğini kilerde Don tarafından saklandığını ve deftere yazdıkları şeylerle onu kandırdığını anlar. Gary dışarıda gözü açık gezdiğini ve hala yaşadığını, o şeyden korkmaları gerektiğini anlatır. Malori onun zaten deli olduğunu düşünür. O sıra doğumlar gerçekleşir. Malori bir erkek, Olympia ise kız çocuk doğurur. Sonra yaratıklar eve girmeye başlar. Malori kendi gözlerini ve çocukların gözlerini kapatır ancak Olympia çoktan delirmiştir. Camdan atlar ve ölür. Malori ve iki bebek dışında etrafta kimse yoktur.

Bir süre sonra Malori telefonun çaldığını duyar. Malori gözleri kapalı şekilde aşağıya iner ve telefonu açar. Arayan Rick dir. Tom’un çağrısını duymuştur, onları bulundukları yere davet eder. Detaylıca yolu tarif eder.

Malori ancak 4 yıl sonra iki cocuk ile yola çıkmaya cesaret eder.

Nehirde bir süre ilerledikten sonra bir adamla karşılaşırlar. Adam onlara yanaşarak gözlerini açmaları gerektiğini kendisinin gözleri açık olduğunu ve hala yaşadığını, dışarının tehlikesiz olduğunu söyler. Malori çocukları tembihler ve gözlerini açmaz hızlıca kürek çeker adamdan kurtulurlar.

Adamdan kurtulduktan sonra bir de kurt saldırısına uğrarlar ve Malori omzundan yaralanır. Baygınlık geçirir. Ayıldığında Victor’un nasıl delirdiğini hatırlar. Bara gittiklerini ve kendisine yön gösterici olarak victor’u yanına aldığını, zavallı köpeğin gördüğü şey sonrasında nasıl dönüştüğünü hatırlar. Hayvanların da bu yaratıklardan etkilendiğini anlamıştır.

Malori peşlerinde biri olduğundan şüphelenir ve bu kişinin Gary olabileceğinden korkar. Bu yüzden hiç durmadan kürer çeker, çocuklara etrafı dinlemelerini bir ses duyarlarsa annelerine söylemelerini tembihler. Ayrıca Rick’in bahsettiği sinyalleri duymayı umar.

Sonunda Ricklerin sinyaline yakalanır ve ekipten biri onu alıp Rick’e götürür.  Malori gözlerini açar. Bu tesiste yiyecekleri yetiştirdikleri bir alan,inek, tavuk ve keçiler bulunmaktadır. Tesisin tabelasında JANE TUCKER KÖRLER OKULU yazmaktadır.

Rick ona doğru gelirken, Malori onun kör olduğunu fark eder. Ayrıca etraftaki herkesin gözlerinin dikişli olduğunu görür. Rick olayların başında güvenlik tedbirlerinin olmadığını bu yüzden böyle bir önlem aldıklarını söyler. Constance dışında herkes kendini kör etmiştir. Ancak artık güvenlik önlemlerinin iyi olduğunu böyle bişeye ihtiyaç olmadığını anlatır.

Rick çocuklara doğru eğilerek isimlerini sorar. Daha önce bunu düşünmeye hiç fırsatı olmayan Malori; Olympia ve Tom diye yanıt verir.

Malori kendini yıllardır ilk defa güvende hisseder.

Ancak sandıkları kadar yalnız olmadıklarının da farkındadır.